İstanbul velîlerinden. İsmi Hasan Bedreddîn'dir. En son ikâmet yeri Cihangir olduğu için Cihangirli adıyla tanındı. Tasavvufta Halvetiyye yolunun büyüklerindendir. 1512 (H.970) senesi Harput şehrinin Perçih köyünde doğdu. 1663 (H.1074) senesi Rebîulevvel ayı yirmi üçüncü gecesi İstanbul Cihangir'de vefât etti. Cihangir Câmii yakınına defnedildi.
Hasan Efendi tahsîlini ilim ve velîler yurdu olan Harput'ta yaptı. Din ve fen ilimlerinde yüksek derecelere ulaştı. 1591 senesi Bursa'ya hicret etti. Orada evliyânın büyüklerinden Halvetî şeyhi Yâkup Fânî hazretlerine talebe oldu. Yâkup Fânî hazretleri İstanbul'daki evliyâdan Ramazan Efendinin önde gelen talebelerinden Mevlânâ Şerbetî Şeyh Muhammed Efendinin talebelerinden idi. Sonradan Bursa'ya gitmiş, orada Karaağaç mahallesindeki dergâhında irşâd, insanlara doğru yolu bildirme hizmeti yapıyordu. Hasan Efendi o ilim güneşinin mânevî feyzlerinden istifâde edip, tasavvuf ilminde yüksek makamlar elde etti. İcâzet, diploma alıp insanlara ilim ve edeb öğretmeye başladı. 1656 senesi Şevvâl ayında İstanbul'a gelip Eyüp Sultan hazretlerinin medfûn bulunduğu Eyüb semtindeki Baba Haydar Nakşibendî Dergâhına yerleşti. Burada dört sene kadar ibâdet ve tâatla, Allahü teâlânın beğendiği işlerle meşgûl oldu. Sonra Tophâne semtinde Cihangir Câmiinde ders ve vaaz vermeye başladı. Pek çok kimse onun nasîhatlarından istifâde edip talebesi oldu.
Hasan Efendi sonraları câmi civârında bir dergâh inşâ edip, hak yoldaki hizmetlerine devâm etti. Vefâtında geriye Halvetiye yolunun edeplerini sonraki nesillere öğretecek, onları hak yola çağıracak seksen kadar halîfe; vekil ve icâzetli talebe bıraktı.